Kod Adı Zenci.. Milli Devletten Kabile Devletine

Maxtouch | 16:48 | 0 yorum



Milliyetçilik üzerinden tartışmalar devam ede dursun SİYASİLER ve baskı altındaki  MEDYA milliyetçiliği kafa tasçılığına indirgeyerek  MİLLET ve MİLLİYETÇİLİK olgusunun özünden  saptırarak MİLLETE yanlış mesajlar verirken   Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın “Bu süreçte kimse bizim karşımıza Kürtlükle de Türklükle de çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği, ayaklarının altına almış bir iktidarız.” demiş. Oysa ayakların altına alınma hadisesi RESULLULLAH S.A.V EFENDİMİZ tarafından VEDA hutbesinde KAN DAVALARI için söylenmişti. Veda Hutbesinde Hz. Peygamber s.a.v Efendimiz arabın aceme siyahın beyaza üstünlüğü yoktur diyerek MİLLET bazında değil  İNSAN BAZINDA  bir insan diğerinden üstün değildir üstünlük ancak TAKVA ALLAH KORKUSUNDA dır buyurmuştu. Tabiki MİLLET kavramı için TAKVA düşünülemez insan bazında düşünülebilir.  Bu gerçekliğin bile  BAŞBAKAN ca VEDA HUTBESİ çağrıştırılarak çarpıtıldığını düşünüyorum. Başbakanca  vermek istenilen asıl  mesaj   "BU SÜREÇTE" vurgusunun içeriğinde gizli.
Başbakanın sözünü ettiği SÜREÇ tartışmasız Kürt açılımı. Zaman içinde Milli birlik ve kardeşlik projesi isimleri  ile adlandırılan  MÜZAKERELERİ kapsıyor. Peki MÜZAKERELER dediğimiz süreç kimle kim arasında yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile PKK  arasında.  PKK kimdir Kürtlerin hakkını savunduğu iddiasında olan fakat en çok zulmüde  bölge insan ve değerlerine  yapmış  ULUSLARARASI oyuncularca finanse edilen ve yönlendiren TAŞERON bir örgüt. PKK nın örgütsel amacı nedir.  Türkiyede istikrarsızlık yaratmak ve   bölgenin RANTINI tek başına yemek.
Peki ULUSLARARASI oyun kurucularının amacı nedir diye sorguladığımızda  amaçlarının kısa vadede Türkiyenin güçlü olmasını önlemeyi orta ve uzun vadede ise PKK ile müzakereler vasıtasıyla kürtlere tanınan  hakların ülke çapında diğer etnik ve dini yapı ve azınlıklara yaygınlaştırılarak Türkiye Cumhuriyeti Devletinin mevcut yapısının çözülmesini ardından  amaçlarına uygun  DEVLET anlayışıyla  yeni bir  siyasi etnik kültürel dinsel yapı kurmak istediklerini görüyoruz. Yani amaçları kısa ve orta vade de Türkiye Cuhuriyetini bölmek değil sadece tek çatı altında ülkenin siyasi etnik dinsel ve kültürel yapısını bölgesel yönetim anlayışı çerçevesinde değiştirmek.
ULUSLARARASI oyun kurucular Türkiyede yaşayan insanları etnik dinsel ve kültürel aidiyetlerine göre sınıflayarak  çeşitlilik  gösteren bir çok KABİLELERE ayırmak istiyorlar. Etnik olarak kürt türk zaza laz rum ermeni gürcü çerkes kabileleri, dinsel olarak ta alevi süryani sunni alevi şii caferi nufuz alanaları yani kabileleri yada HİZBULLAH kontrolünde dinsel bir yapı, kültürel olarak alevi roman-çingene- pomak vs kabileleri, pilot bölge olan  istanbulda ise VATİKAN bezeri PATRİKANE kabile devleti kurmayı amaçlıyorlar.  Bu kabileleri ise TEK çatı altında toplayarak yeni bir KABİLE DEVLETİ kurmak tek hedefleri..
Bu amaca ulaşmak için ise Türkiyede etnitisiye dayalı bir iç savaşın olmasını istemiyorlar. Başkanlık yarı başkanlık sistemi, eyalet yada yerel yönetimleri güçlendirme, Kürt açılımı,Roman açılımı, zamanla zaza-laz-çerkez-rum-ermeni açılımı, Alevi açılımı, İstanbula pasaportla giriş,  patrikane meselesi, papazlar ve  HRANT DİNK gibi gayri müslimlerin öldürülmesi ve ÖZERKLİK tartışmaları sadece bu amaca yönelik planlı SENARYOLAR olarak karşımıza çıkıyor. Bu süreçin bir amacıda var ki o da TÜRKİYE CUMHURİYETİN den Türkleri geldikleri yerlere BOZKIRLARA sürmek.
ULUSLARARASI güçlerin önemli bir diğer amacı da Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan bu güne  CHP ve uzantılarının  baskıcı yönetimi sonucu artan İSLAM a yönelmeyi ve oluşan tepkiyi ILIMLI İSLAM projesi ile SERMAYENİN yani sistemin içine çekerek  müslümanları değerlerinden uzaklaştırıp PARAYA çıkara menfaate makama köle yapmak yani  İSLAMIN özünden uzaklaştırmak.. Bu amaçla CHP nin dinin yerine koyduğu KEMALİZM tasfye edilerek yerine ILIMLI İSLAM monte ediliyor aslında ikiside İSLAMA karşıdır. KEMALİZM dinin yerini tutmadı MİLLET kemalizmi benimsemedi ve insanlar KEMALİZM in baskıları ve dayatmaları sonucu dinden uzaklaşacaklarına bu baskı ve dayatmalar sonucu  daha çok İSLAMA yöneldiler buda PROJE SAHİPLERİNİ rahatsız etti.  HATA yaptıklarını dinin yerine kemalizmi koymakla İSLAMI yokedemeyeceklerini anladılar ve taktik değiştirerek ILIMLI İSLAMA yöneldiler. Bu projenin yani İSLAMI dünyadan kaldırmak ve TÜRKLERİ yok etmek projesinin geçmişi 120 yıl gerilere İNGİLİZ LORD CURSON planlarına kadar geriye uzanmakla  birlikte  zaman içindeki başarızılıklar strateji değişikliklerine sebep olmuştur. Dini ve Milli iki hedef  İslamı ve Türkleri yok etmek.. bir taşla iki kuş...
Adına MÜZAKERELER dediğimiz bu danışıklı süreçte yukarıda saydığımız kabilelerden müteşekkil  yeni bir KABİLE DEVLETİ kurmak için   başrolü üstlenen aktörlerden PKK,  arkadına aldığı uluslararası güçlerin desteği  ile  TÜRKİYE CUMHURİYETİN den  alabileceğinin en fazlasını koparabilmek için sürekli en uç isteklerde bulundu ki ne kadar yüksek istersem o kadar iyidir ne kopararırsam kardır mantığı ile  kanlı eylemler yaptı.
AKTÖRLERDEN Türkiyeyi yöneten siyasiler ise ABD nin  iş MÜZAKERELER ile bitecek emri gereği sürekli açılım sergilerken yada açılıma destek verirken PKK yı bir günde bitirme ve elebaşlarını bir günde yakalama GÜCÜNE sahip TSK ise bu gücü kullanmayıp 30 sene sahte savaşçılık oyunu ile SÜRECE ve ABD nin müzakere emrine itaaten vazifesini yaptı.
Sürecin başlangıcında  ne PKK tam olarak ne istediğini nede Türkiye Cumhuriyeti ne verebileceğini açıkladı. Çünkü ABD nin emri gereği yapılacak müzakerelerde tek engel bunu kabul etmeyecek MİLLET ti. Bu engeli aşmak için PKK siyasiler TSK medya sivil toplum vs sürekli beyin yıkama ve milleti müzakerelere alıştırma poltikası güttüler. Oslo süreci imralı görüşmeleri kandil açıklamaları BDP AKP atışmaları sürekli MİLLETİ müzakerelere hazırlamak için MEDYADA yer buldu. Siyasler bol bol duygusal açıklamalar yaptılar analar ölmesin dendi yeterki barış olsun zehir bile içerim diyenler çıktı bu dokunaklı sözler MİLLETİ etkiledimi bunu REFERANDUM da göreceğiz... kabile-meydan-savasi-dani-damal-endonezya-papua-adasi-1314919
Bu süreçte ABD ve İSRAİL destekli AKP nin AB devletlerini ve AB uyum yasalarınıda ardına alarak ortak amaclara yönelik  yol haritasının ilk basamağı olan MÜZAKERE sürecine MİLLETİ etkiliyerek taş  koyabilecekleri nasıl tasfiye ettiğini izledik. Şimdi Başbakan diyor ki dinsel etnik ve bölgesel milliyetçilik ayaklarımız altındadır. Kurulacak yapı etnik dinsel yada bölgesel değilse buna devlet denmez olsa olsa KABİLE lerden teşekkül etmiş KABİLE  DEVLETİ denir. Buda DÜNYADA türünün  ilk örneği olacak. BAŞBAKANIN kullandığı ZENCİ kavramı kanımca KABİLE kelimesinin nin şifreli kod adıdır...
MİLLİYETÇİLİK ise özellikle TÜRKLER ve GERÇEK  TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ  bu YÜZÜK  KARDEŞLİĞİNİN önünde bir engel BAŞBAKANIN sıkıntısıda bu... Fakat onlar MİLLİYETÇİLİĞİ kaşıyarak milliyetçilik üzerinden iç savaşa meydan vermeyecek bir kutuplaşmada istiyorlarki KABİLELER teşekkül etsin bu da işin TEKNİK kısmı....Bu durumda MİLLİYETÇİYİM diyenlerin ne kadar samimi olduklarını sorgulamamıza sebep oluyır milliyetçi geçinenlerin RANT peşinde mi oldukları sorusu gündeme geliyor ve yaşananlar MİLLİYETÇİLİĞİ yönlendirenlerin  etnik köklerinin TÜRKolmadığı düşüncesini doğuruyor karşımıza SAHTE TÜRK MİLLİYETÇİLERİ CRİPTO ajanlar çıkıyor buda PLANIN bir parçası..







Share this article :

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. VİTRİN - All Rights Reserved
Template Modify by Creating Website
Proudly powered by Blogger