Başbakan Mısırda darbe olacağını 2 yıl önceden biliyor muydu?

Maxtouch | 03:25 | 0 yorum
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan  Mısır'daki darbenin arkasında İsrail'in olduğunu ve bu konuya ilişkin ellerinde bilgi ve belge olduğunu belirtmesi ardından, Erdoğan'ın sözünü ettiği bilgi ve belgelerin 2 Haziran 2011 tarihinde İsrail'de gerçekleşen bir panele ait  olduğu medyaya yansımıştı. 1*
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da, önceki gün kanal 24’e, "Mısır’da darbe gerçekleşmeden 10-15 gün önce MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Mursi ile görüştü" şeklinde açıklaması sonrası MİT Müsteşarı Hakan Fidanın, kendisine verilen talimat üzerine Haziran ayının sonunda Kahire’ye giderek, Mursi ve İhvan hareketinin liderleriyle  görüştüğü. Görüşmede Fidanın, Mursi’ye, "Bölgede bir hareketlenme var. Bu hareketlenmenin, sizin iktidarınız aleyhine bir hareke dönüşmemesi için gerekli adımları atın, tedbirlerinizi alın" uyarısını yaptığı yönündeki haberleri de medyadan öğrendik 2*


Açıklamalar analiz edildiğinde 2 yıl önce israilde gerçekleşen bir panelden esinlenerek İsrailin Mısırda ki  meşru hükümete karşı bir darbe yada karşı hareket  planı içinde olabileceği kanaati BAŞBAKAN da oluşmuş ki  BAŞBAKAN 15 gün önce Mit müsteşarı Hakan Fidanı  Mısıra göndererek Mürsiyi uyarmakla görevlendirmiş.
Başbakana sorulması gereken ilk soru şu olabilir. Madem 2 yıl önce mısırda meşru bir hükümete karşı bir kalkışma olacağı istihbaratını  delil gösterdiğiniz  bir panelden esinlenerek aldınız niçin 2 yıl beklediniz. Darbenin yapılmasına 15 gün kalaya kadar beklemek yerine Mit Müsteşarını daha önce göndermeniz gerekmezmiy di? Halbuki uyarılarınızı  ve bölgedeki önlemlerinizi çok önceden alabilir bu amaçla kamuoyunu aydınlatarak tepkilerini  kullanabilirdiniz. Demek ki işler Başbakanın dediği gibi değil ve ne yazık ki  Türkiyenin ortadoğuda herhangi bir etkinliği yok. Olmasa dahi yinede zamanında uyarı belki bazı şeyleri değiştirebilir en azından bunu Türk-Mısır ve ortadoğu kamuoyuyla zamanında  paylaşılabilirdiniz böylece bölge halkı daha önce uyanır ve kendilerince bir önlem alırlardı kanaatindeyim.


Brighton Festival 2007 Bernard-Henri Lévy American Vertigo
2 Haziran 2011 tarihinde İsrail'de gerçekleşen bir panele konuşan Bernard-Henri Lévy  fransız entelektüel yazar. Başbakanın eleştirdiği şu sıralar Irakta temaslarda bulunan ana muhalefet lideri ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir siyasetçi değil.  Bernard-Henri Lévy Siyasi bir gücü ve bir yaptırımı olmayan sıradan biri yani.  Dün akşamki Kanal 24 de panele katılan BAŞBAKAN a bir gazeteci Kılıçdaroğlu sizi sürekli yurtdışında  şikayet ediyor demesi üzerine, BAŞBAKAN Kılıçdaroğlunun Irak ziyareti için o iktidarda mı? yapabileceği bir şey var mı? yaptırım gücü mü var? ancak o Irak da  Trusitik gezi yapabilir demişti.


İşte bu sebepten olsa gerek İSRAİL işin içinde  olsa dahi BAŞBAKANIN açıklamalarını kayda değer bulmamış dolaylı olarak TÜRKİYEYİ de küçümsemişti. İşin direk müsebbibi olsa dahi İsrail kanıtlar ve ispatlanamama yönünden haklı diyebiliriz. Çünkü İddia sahibi iddiasını ispatlamakla mükelleftir. Bir panelde fikirlerini paylaşan  sıradan bir FRANSIZ yazarın sözlerinden başka bir devlet suçlanamaz. Şayet varsa deliller zamanında ortaya konularak ya açıklanır yada önlemler alınır. Başbakana göre CHP Genel Başkanı  Kemal Kılıçdaroğlu ülkeler arası siyasi ilişkilerde etkisiz, turist konumuna indirgenebiliyorsa  sıradan bir israil+cezayir asıllı fransız yazarın nasıl israilin dış politikasını yönlendirdiğini iddia edebilir. CHP Başkanı Türkiye adına konuşamıyor, konuşsa da bağlayıcı olmuyorsa bir yazar nasıl İsrail adına konuşabilir karar verebilir yönlendirebilir.  Doğrusu BAŞBAKAN ve  danışmanlarının ilginç bir beyin ve düşünce yapıları var. İsraile sevmesekte hak vermemek elde değil hani.


Türkiyede yapılan bir panelden DARBE çıkartıp yargılama yapanlar uluslararası ilişkilerde yine bir panelden DARBE sonucu çıkartmaya kalkarsa GÜLÜNÇ duruma düşüyor. Kanıtsız delilsiz oldukları için dikkate bile alınmayıp üstelik ülkemizi rezil ediyor.  Bundan şu sonuç çıkartılabilir BAŞBAKAN iç kamuoyuna oynuyor. Ama dikkatsiz ve gevşek olmayanlar çelişkileri  hemen  fark ediyor.
Ayrıca uluslararası kanunlarda asıl mesele demokrasi yada hakkın tesliminden  değil güçlü olmaktan geçiyor. Levi haklı....


Saygılarımla..


Share this article :

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. VİTRİN - All Rights Reserved
Template Modify by Creating Website
Proudly powered by Blogger