Arap baharı yaşanan ülkeler den farklı şartlara sahip SURİYE de işler
günden güne karışıyor. ABD dayatmalarına teslim olmuş bir TÜRKİYE için
karanlık günler hiçte uzakta değil. ABD politikalarına ters düştüğü
anda iktidarı 24 saat içinde kaybedeceğini bilen AKP hükümeti her ne
kadar isteksiz olsada SURİYE meselesi bataklığına AĞZINA kadar bulaşmış
durumda.. Farklı bir altarnatif üretebilir mi bilemiyoruz.
.
Petrol ve doğalgaz fakiri SURİYE de ABD nin IRAK ta olduğu gibi ön planda olması beklenemezdi. Halbuki ABD nin IRAK ta bulunma sebebi tamamen ENERJİYDİ. Bu koşul Suriye için geçerli değil. ABD Arap baharı yaşanan ülkelerden Libyada FRANSA ve İTALYAYI öne çıkararak gelişmeleri perde arkasından yönlendirme yolunu seçti. Fransa direk insiyatif alırken daha insaflı çıkan İtalya ise kendini geri çekti. ABD Libyada geri planda kalmasaydı bölgeden çekilme vaadiyle gelen Başkan OBAMA nın kendi kamuoyu nezdinde saldırgan bir politika güden önceki başkandan ne farkı kalacaktı. Bu sakıncalı bir durumdu. POLİTİKADA atılan her bir adımın içte ve dışta dengeleri bir anda değştirdiği unutulmamalı..
Öte taraftan Ortadoğu ve afrikada çıkarlarını kollayan Rusya ve Çininin bu bölgeye girmesi ABD nin çıkarlarını tehdit ediyordu. ABD nin bu ülkelerin tek hakimi olan diktatörlere istediklerini dayatması ve enerji kaynaklarını tek başına sömürmesi akla daha yatkınken neden bu ülkelerde demokrasi isteyen kitlelerin öncülüğünde devrimler yaşanmıştı. Gerçek şu ki ABD kendi çıkarlarına hizmet eden diktatörlerin bir anda Rusya ve Çinin etkisinde taraf değiştirmesinden korktu. Diktatörler kaynaklarının kullanımını kime açarsa aslan payı onundu.. Rusya ve Çinin bu diktatörleri tamamen kendi tarafına çekmesi demek ABD nin bu ülkeleredeki bütün çıkarlarını bir anda kaybetmesi demekti. Bu amaçla Rusya Libyaya her hangi bir dış müdahale karşısında yardım sözü bile vermişti. Ama bu sözünü tutmadı..
Demokratik yönetimlerde olmazsa olmaz şart ülkede en az iki karşıt görüşe şahip tarafın bulunması mecburiyetidir. Aynı fabrikadan çıkmış gibi aynı şeylere inanan ve düşünen insanların bir arada olması yaratılışa ve gerçekliğe aykırıdır. Bu yüzden demokrasilerde en az iki tarafın olması mecburidir. Seçmenin tercihlerine göre çoğunluk bir tarafı seçimle iş başına getirir. Arap baharı yaşanan ülkelerde Rusya ve Çini olduğu kadar ABD yide destekleyen taraftarlar var. İktidara gelen partinin bir tarafı daha fazla destekleyeceği aşikardır. Daha sonraki seçimde diğerleri diğerlerini daha fazla destekler ama kaynakları kullanım oranları değişsede sonuçta süreklilik arz eder ve hiç bir ülke kaynakların tamamından yoksun kalmaz. DENGE politikası bu olsa gerek..
Bu sebeple ABD ÇIKARLARINI korumak ve pazarı tamamen kaybetmemek için perde arkasından DEMOKRASİ oyununu kumanda etti. Araplara bahar geldi KAYNAKLAR tekrar paylaşıldı..
Suriye içinde böyle bir ön koşul yok çünkü petrol ve doğalgaz yok. Bu durum Rusya ve Çin için heveslendirici bir durum değil.. ABD içinse hiç değil ama bu ülkeler dolaylı yollardan uzun vade de çıkarlarına hizmet edecek adımları şimdiden atmaları gerekiyor.
ABD sürekli bu bölgede kalamayacağı için bu görevi üstlenecek ülke olarak TÜRKİYEYE görüyor. Telafuz edildiği gibi STRATEJİK işbirliği kavramının açılımı budur. Rusya ise İran ve Suriye üzerinden akla bile gelmeyecek planların takipçisi.. Çünkü tekrar süper güç olmak istiyor ve bayağıda yol katetti. Türkiye bu denklemde ABD ve Rusya arasında denge, komşularıyla 0 sorun politikasını yürütemedi. ABD ye yanaşmaya mecbur kaldı.
ABD için kendi kamuoyu ve ekonomik sorunlarının baskısı altında bölgede kalıp ekonomik olarak dahada zarar uğramaktansa TÜRKİYE gibi bir maşayı kullanmak daha karlı. Bu durumda TÜRKİYEYİ bölgemizde ANAHTAR konumuna getiriyor.. ABD nin suriye meselesinde TÜRKİYE üzerinden bir operasyon başlatacağı açıkça belli oldu.. Bu operasyon ortadoğunun inanaçlar üzerinden tekrar şekillendireleceği kanaatini kuvvetlendiriyor.. Türkiyeye suriyedeki PKK kamplarınının kontrolünüde içeren bir tampon bölgenin vaad edidiği söyleniyor. Son Başbakan Barzani görüşmesinde Kuzey ırak kandilde affedilecek pkk lıların suriyedeki bu tampon bölgeye yerleştirilmesinin konuşulduğundan bahsediliyor. HATTA tampon bölgenin suriye tarafının mayınlanmasından..
Türkiyenin suriyeye girmesinin bir başka sonucuda destek alan muhaliflerin suriyede karşı harekata girişerek bir çok esat yanlısı kişiyi katletmesi sorunudur ki bu bir çok kadın ve çocuğun babasız kalmasıdır. ABD burada müslümanı müslümana kırdırmak istiyor..
Türkiye SURİYE ye girdiği anda PKK destekli doğumuzun tamamen karışacağı da kaçınılmaz gözüküyor.. AMERİKA bu aşamada kendisinden yardım talep eden TÜRKİYEYE bu senin sorunun demeye hazırlanıyor. İran füze kalkanı ve suriye meselesinden komşuları ile ilişkileri bozulmuş ve hasım ilan eedilmiş yapayalnız bir Türkiye karşısında işte tam da bu sırada RUSYA devreye giriyor… ANLAYACAĞINIZ suriye meslesini ve olası kötü sonuçlarını ABD Türkiyeye yıkmak istiyor..
Petrol ve doğalgaz fakiri SURİYE de ABD nin IRAK ta olduğu gibi ön planda olması beklenemezdi. Halbuki ABD nin IRAK ta bulunma sebebi tamamen ENERJİYDİ. Bu koşul Suriye için geçerli değil. ABD Arap baharı yaşanan ülkelerden Libyada FRANSA ve İTALYAYI öne çıkararak gelişmeleri perde arkasından yönlendirme yolunu seçti. Fransa direk insiyatif alırken daha insaflı çıkan İtalya ise kendini geri çekti. ABD Libyada geri planda kalmasaydı bölgeden çekilme vaadiyle gelen Başkan OBAMA nın kendi kamuoyu nezdinde saldırgan bir politika güden önceki başkandan ne farkı kalacaktı. Bu sakıncalı bir durumdu. POLİTİKADA atılan her bir adımın içte ve dışta dengeleri bir anda değştirdiği unutulmamalı..
Öte taraftan Ortadoğu ve afrikada çıkarlarını kollayan Rusya ve Çininin bu bölgeye girmesi ABD nin çıkarlarını tehdit ediyordu. ABD nin bu ülkelerin tek hakimi olan diktatörlere istediklerini dayatması ve enerji kaynaklarını tek başına sömürmesi akla daha yatkınken neden bu ülkelerde demokrasi isteyen kitlelerin öncülüğünde devrimler yaşanmıştı. Gerçek şu ki ABD kendi çıkarlarına hizmet eden diktatörlerin bir anda Rusya ve Çinin etkisinde taraf değiştirmesinden korktu. Diktatörler kaynaklarının kullanımını kime açarsa aslan payı onundu.. Rusya ve Çinin bu diktatörleri tamamen kendi tarafına çekmesi demek ABD nin bu ülkeleredeki bütün çıkarlarını bir anda kaybetmesi demekti. Bu amaçla Rusya Libyaya her hangi bir dış müdahale karşısında yardım sözü bile vermişti. Ama bu sözünü tutmadı..
Demokratik yönetimlerde olmazsa olmaz şart ülkede en az iki karşıt görüşe şahip tarafın bulunması mecburiyetidir. Aynı fabrikadan çıkmış gibi aynı şeylere inanan ve düşünen insanların bir arada olması yaratılışa ve gerçekliğe aykırıdır. Bu yüzden demokrasilerde en az iki tarafın olması mecburidir. Seçmenin tercihlerine göre çoğunluk bir tarafı seçimle iş başına getirir. Arap baharı yaşanan ülkelerde Rusya ve Çini olduğu kadar ABD yide destekleyen taraftarlar var. İktidara gelen partinin bir tarafı daha fazla destekleyeceği aşikardır. Daha sonraki seçimde diğerleri diğerlerini daha fazla destekler ama kaynakları kullanım oranları değişsede sonuçta süreklilik arz eder ve hiç bir ülke kaynakların tamamından yoksun kalmaz. DENGE politikası bu olsa gerek..
Bu sebeple ABD ÇIKARLARINI korumak ve pazarı tamamen kaybetmemek için perde arkasından DEMOKRASİ oyununu kumanda etti. Araplara bahar geldi KAYNAKLAR tekrar paylaşıldı..
Suriye içinde böyle bir ön koşul yok çünkü petrol ve doğalgaz yok. Bu durum Rusya ve Çin için heveslendirici bir durum değil.. ABD içinse hiç değil ama bu ülkeler dolaylı yollardan uzun vade de çıkarlarına hizmet edecek adımları şimdiden atmaları gerekiyor.
ABD sürekli bu bölgede kalamayacağı için bu görevi üstlenecek ülke olarak TÜRKİYEYE görüyor. Telafuz edildiği gibi STRATEJİK işbirliği kavramının açılımı budur. Rusya ise İran ve Suriye üzerinden akla bile gelmeyecek planların takipçisi.. Çünkü tekrar süper güç olmak istiyor ve bayağıda yol katetti. Türkiye bu denklemde ABD ve Rusya arasında denge, komşularıyla 0 sorun politikasını yürütemedi. ABD ye yanaşmaya mecbur kaldı.
ABD için kendi kamuoyu ve ekonomik sorunlarının baskısı altında bölgede kalıp ekonomik olarak dahada zarar uğramaktansa TÜRKİYE gibi bir maşayı kullanmak daha karlı. Bu durumda TÜRKİYEYİ bölgemizde ANAHTAR konumuna getiriyor.. ABD nin suriye meselesinde TÜRKİYE üzerinden bir operasyon başlatacağı açıkça belli oldu.. Bu operasyon ortadoğunun inanaçlar üzerinden tekrar şekillendireleceği kanaatini kuvvetlendiriyor.. Türkiyeye suriyedeki PKK kamplarınının kontrolünüde içeren bir tampon bölgenin vaad edidiği söyleniyor. Son Başbakan Barzani görüşmesinde Kuzey ırak kandilde affedilecek pkk lıların suriyedeki bu tampon bölgeye yerleştirilmesinin konuşulduğundan bahsediliyor. HATTA tampon bölgenin suriye tarafının mayınlanmasından..
Türkiyenin suriyeye girmesinin bir başka sonucuda destek alan muhaliflerin suriyede karşı harekata girişerek bir çok esat yanlısı kişiyi katletmesi sorunudur ki bu bir çok kadın ve çocuğun babasız kalmasıdır. ABD burada müslümanı müslümana kırdırmak istiyor..
Türkiye SURİYE ye girdiği anda PKK destekli doğumuzun tamamen karışacağı da kaçınılmaz gözüküyor.. AMERİKA bu aşamada kendisinden yardım talep eden TÜRKİYEYE bu senin sorunun demeye hazırlanıyor. İran füze kalkanı ve suriye meselesinden komşuları ile ilişkileri bozulmuş ve hasım ilan eedilmiş yapayalnız bir Türkiye karşısında işte tam da bu sırada RUSYA devreye giriyor… ANLAYACAĞINIZ suriye meslesini ve olası kötü sonuçlarını ABD Türkiyeye yıkmak istiyor..
0 yorum:
Yorum Gönder