Hükümet ve memur sendikaları arasında toplu sözleşme görüşmelerinde
beklenen sonuç alınamadı. Hükümet memurlarla ilk defa yapılan toplu
sözleşme görüşmelerinin alt yapısını hazırlayabilmek için gerekli kanun
ve yönetmelikleri çıkarmayı bahane ederek görüşmeleri mayıs 2012 ayına
kadar iteledi. Halbuki altyapı oluşmadan da toplu sözleşme görüşmelerine
başlanabilir, memuru mağdur etmeden verilecek zam oranları
belirlenebilirdi. Yılın ikinci yarısında çalışanın vergiye tabi gelir
vergisi toplam matrahı, kanunla belirtilen vergi dilimine ulaşacağından
kesilecek gelir vergisi oranıda artacaktı. Bu hükümetin yılın ikinci
yarısı için çalışanına verdiği zammın erimesi diğer manada verdiği ücret
artışını bir eliyle verip diğeriyle geri alması anlamı taşımaktaydı.
Hükümet
memuruna ilk 6 ay için %5 ikinci 6 ay içinde %5 zam yaptığını
varsayarsak, ortalama bir hesapla yılın ikinci yarısında vergi matrahı
toplamı 10.000 TL yi aşacağını varsaydığımız bir memurun ödeyeceği
gelir vergisi oranı %15 ten %20 ye çıkacağından aldığı maaş miktarlarıda
otamatikman %5 düşüşe uğrayacaktır. Böylelikle yılın ikinci yarısında
çalışana yapılan zam miktarının ödeyeceği vergininde artması sebebiyle
bir anlamı kalmayacaktır.
Hükümetin
atadığı kişilerden oluşan Uzlaştırma heyetinin hükümetin iradesi
dışında bir karar vermesi zor. Daha önceden hükümet ve sendikaların
belli bir rakamda gizlice uzlaştığını varsayarsak uzlaştırma heyeti bu
rakamı telafuz etmektan başka bir işlev görmeyecektir. Halbuki
uzlaştırma kurulu gelir vegisi kesintisinin yılın ikinci yarısında
arttığını ve bu kesintinin memur maaşlarına yapılan zammı erittiğini
göz önünde bulundurarak hükümetin yılın ikinci yarısı için verdiğ zam
oranının 2 katını vermesi daha uygun olurdu. Ama kendisini atayanların
emrine amade bir kurulun bunu yapmasını beklemek hayaldir.
Sendikalarında açıkça çalışanlar aleyhine işletilen gelir vergisi uygulamaları karşısında sessiz kalmaları düşündürücüdür.
0 yorum:
Yorum Gönder