Home » , , » HOLDİNG DAYATMALARI (Şeker Fabrikaları)

HOLDİNG DAYATMALARI (Şeker Fabrikaları)

Maxtouch | 20:31 | 0 yorum



Şeker fabrikasının yeniden özelleştirme sürecine alınması sektörü hareketlendirdi. Pancar üreticileri özelleştirmelere karşı tutum alırken, şeker sanayicileri özelleştirmelerin bir an evvel bitirilmesini istiyor. Hükümeti zorlu bir karar süreci bekliyor.  ÖzelleştirmeYüksek Kurulu (ÖYK), Türkiye Şeker Fabrikaları’nın 24 ay içinde özelleştirilmesi yönündeki kararını geçtiğimiz yıl sonunda verdi. ÖYK’nın konuya ilişkin kararı Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’deki (Türkşeker) kamu hisselerinin özel sektör alıcılarına devrini içeriyor. Özelleştirme işlemlerinin  ise 24 ay içinde tamamlanması planlanıyor.
Türkiye’de halen 30 adet şeker fabrikası bulunuyor. Bu fabrikalardan, sürekli zarar eden Kütahya, Kayseri ve Amasya şeker fabrikaları önceki yıllarda özelleştirilmişti. Geride kalan 27 fabrika ise Türkşeker bünyesinde kamunun eliyle yönetilmekte.
Adapazarı Şeker Fabrikası 2005’te S.S. Adapazarı Pancar Ekicileri Kooperatifi’ne devredilirken,   Kayseri Şeker Fabrikası yüzde 91 hissesi 1992’de pancar ekicilerine devredilerek özelleştirildi. Son olarak Kütahya Şeker Fabrikası 2004’te, yüzde 56 hissesi,  Aziz Torun’un sahibi olduğu Torunlar Gıda’ya satıldı.
Türkşeker, 2000 yılında özelleştirme kapsamına alınmış ve 2003 yılında özelleştirme yol haritası belirlendi.  30 şeker fabrikası için 2003’de oluşturulan özelleştirme yol haritası, 2005 yılında revize edildi. Buna göre fabrikaların özelliklerine, bölgesel dağılımlarına, kapasitelerine, yöre ve ekonomi için önemlerine göre 2’li, 3’lü paketler ve portföyler oluşturularak kârlı fabrikanın tek başına değil, zarar eden 1 veya 2 fabrika ile birlikte satışa çıkarılması şeklinde bir özelleştirme öngörüldü.
3 fabrikanın satışını Danıştay iptal etti
2006’da Türk Şeker bünyesindeki Bor, Ereğli ve Ilgın Şeker Fabrikalarının satışını gündeminde alan ÖYK kararı, Şeker İş Sendikası’nın açtığı dava sonucu Danıştay kararı ile engellenmişti. ‘’Satışları şeker sektörünün geleceği açısından zararlı olabilir”  gerekçesiyle karşı çıkılan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 9 Nisan 2007 tarihli kararının satışını durdurduğu 3 fabrika da Türk Şeker’in en karlı fabrikaları konumundaydı. Yerli-yabancı 10’a yakın firmanın ilgilendiği 3 fabrika, Türk Şeker’in toplam üretiminin yüzde 16’sını karşılıyor.
Şeker piyasası diken üstünde
Şeker Fabrikalarının özelleştirmesi ile ilgili ÖYK’nın aldığı son karar şeker piyasasını yeniden hareketlendirmiş durumda. Pancar şekeri sektörü, Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) sektörünün pazar paylarını daralttığından şikayet ederken, NBŞ sektörü kotalarının yetersizliğinden söz ediyor. Bir başka ifade ile Hükümet iki önemli kesimi de karşısına almayacak bir denge noktası bulma arayışında. Zira sektördeki sorunların çok yönlü oluşu, göz ardı edilemeyecek iki tarafı etkiliyor olması Hükümet için de kolay  bir çözüme gidilmesini zorlaştırıyor. Nitekim bir önceki Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, bakanlığı  döneminde sektörün sorununu çözeceği yönünde açıklamalar yaparken, sorunu çözemedi. Ali Coşkun’dan bakanlık koltuğunu devr alan Bakan Zafer Çağlayan ise geçtiğimiz günlerde Şekerli Mamuller Derneği toplantısında, şeker sanayicilerine bu sorunu bir an önce çözeceği ‘müjde’sini verdi. 
Şeker sorununda taraflar ne diyor?
Fabrikaların özelleştirilme kararının yakından ilgilendirdiği bir taraf, şeker pancarı üreticileri,  30 bine yakın Türk Şeker çalışanı olurken, bir diğer taraf ise Nişasta Bazlı Şeker üreticileri ve şekerli mamul üreticisi sanayiciler oluyor. NBŞ üreticileri ve sanayiciler söz konusu fabrikaların bir an önce özelleştirilmesi için hükümete baskı kurarken, işçiler adına temsil yetkisini elinde bulunduran Şeker İş  Sendikası ve 700 bine yakın şeker pancarı üreticisi özelleştirmelere karşı bir tutum içinde.
Sürecin önemli taraflarıdan biri olan işçiler ve şeker pancarı üreticilerinin fabrikalara karşı çıkışı şu temel gerekçelere dayanıyor: “İhale süreci başladığı andan itibaren, Türkşeker’in yalnızca kâr eden fabrikalarına talep gelecek diğerleri ise kapanacak.  Bir başka deyişle sadece 5-6 kârlı fabrikaya talep gelecek, diğer şeker fabrikaları ve yan tesisler satılamayacak ve kapatılmak zorunda kalınacak.  Fabrikaların 15 ile 18 tanesi kapanacak. Ayrıca Türkşeker bünyesinde bulunan 5 adet makine, 1 adet elektromekanik aygıtlar, 1 adet tohum işleme ve 4 adet alkol fabrikası ve 2 adet tarımsal işletme de aynı akibete mahkum edilmiş olacak. Pancar üretiminden vazgeçilmesi, yaklaşık 6 milyon kişiyi işinden aşından edecek  Şeker fabrikalarında  istihdam edilen 30 bine yakın işçinin istihdamı konusunda belirsizlik yaşanacak”.
Sorunu diğer tarafı olarak yer alan NBŞ üreticileri ve şeker sanayicileri, özelleştirme sürecinin etkin bir biçimde işlemesini şu temel gerekçelere dayandırıyor:  “Türkiye’de şeker fiyatları dünya ortalamasının üzerinde. Şekerli ürünlerde girdi maliyetlerindeki yükseklik, maliyetlerimizi artırıyor, özellekle dünya piyasalarında rakiplerimize karşı rekabet etmekte zorlanıyoruz. Şeker Pancarı yerine NBŞ kotalarının yüksek olması bizim daha düşük maliyetlere katlanmamız, ve daha çok ürün satmamız anlamına geliyor.”
Rakamlarala Türkiye’de şeker tablosu: 
Şeker Fabrikaları Türkiye’de sanayinin ilk ürünleri olma özelliğini de taşıyor. Zira,
ilk şeker fabrikaları 1926 yılında Alpullu ve Uşak’ta faaliyete geçerek şeker üretimini gerçekleştirir.
Türkiye’nin yıllık tatlandırıcı talebi 2,3  milyon ton düzeyinde. Tatlandırıcı talebinin;  yüzde 70’i   Türkşeker Fabrikaları (27 Adet) , yüzde 20’si Pankobirlik Fabrikaları (3 Adet), yüzde 10’u Nişasta Bazlı Şeker Fabrikaları (6 Adet) tarafından karşılanmakta. Türkiyede tatlandırıcı sektörü bünyesinde; altı adet pancar şekeri üreticisi ve beş adet nişasta bazlı şeker üreticisi olmak üzere on bir şirket faaliyet göstermektedir. Türkiye’de pancar şekeri üretimi 2005-06  döneminde 2 milyon 70 bin ton oldu.
Türkiye’de  NBŞ bazlı şeker üretimi ise1990’lı yıllarda başlamış olup, son yıllarda şeker pancarı kökeli şekere göre ciddi bir oranda arttı. Türkiye’de son altı yıl içinde nişasta kökenli glukoz üretimi yüzde 486 oranında artış gösterirken, şeker pancarı kökenli şeker üretimindeki artış yüzde  64 seviyesinde kaldı.. Nişasta bazlı şeker üretimi Şeker Kurumu’nun en son aldığı karara göre yüzde 15 kota seviyesinde. Ve 2005-06 döneminde 415 000 ton nişasta bazlı şeker üretildi.
NBŞ kotasında AB’yi katladık!
Yine Türkiye’deki  NBŞ  kotaları ile AB ülkelerinde yürülükte olan NBŞ kotaları arasında oransal olarak büyük bir fark var. Türkiye’de NBŞ kotası yüzde 15 iken AB ülkelerinde bu oran yüzde 2. Bir başka ifade ile: 455 milyon nüfuslu  25 AB ülkesinde yıllık 500 bin ton NBŞ üretilirken, Türkiye’de bu rakam 415 bin ton. Türkiye’de kişi başına 5 kg. NBŞ düşerken, 25 üyeli AB’de kişi başına düşen NBŞ miktarı 1 kg. civarında.
Şeker fabrikalarına kimler talip? 
Şeker fabrikalarının özelleştirmesine  talip olan kesimlerden biri şeker sanayicileri. Başkanlığını Şemsi Kopuz’un yaptığı Şekerli Mamuller Derneği (ŞEMAD), 30 Temmuz 2001’de kurduğu  ŞMS (Şekerli Mamül Gıda Sanayi A.Ş.) ile özelleştirme aşamasında, verimli şeker fabrikalarına talip. Hammaddeyi en pahalı olarak şekerli mamul sanayicilerinin aldığını düşünen ŞEMAD üyeleri fabrikaların özelleştirilmesi sürecinde Konya Şeker ile birlikte hareket etme kararında. Şeker fabrikalarının diğer muhtemel alıcıları ise şunlar:
Altı özel şeker fabrikası bulunan Pankobirlik, Bal Küpü markası ile tanınan Keskinkılıç ve Kütahya Şeker Fabrikası’nı özelleştirme kapsamında satın alan Torunlar Gıda. Yerli alıcıların yanı sıra yabancı şirketlerin de söz konusu fabrikalarla ilgili: Alman Sudzucker, Fransız Saint Louys Surce ve İngiliz British Sugar firmaları da Türkiye pazarını ve özelleştirmeleri yakından takip eden yabancı şeker firmaları arasında yer alıyordu. 1995 yılında başlayan şeker fabrikalarındaki özelleştirmelerde hala yol alınamadığını vurgulayan ŞEMAD Başkanı Kopuz, , şeker kullanan sanayiciler olarak şekeri dünya fiyatlarının 3-4 misli fazla fiyatla aldıklarını, “Kalitenin artması, fiyatların makul ölçülere inmesi için” şeker fabrikalarının özelleşmesine Konya Şeker Fabrikası ile birlikte ŞEMAD üyeleri olarak talip olduklarını açıklamıştı.
 NBŞ pazarının yüzde 46’sı Cargill’in elinde
Türkiye’de, kotası bulunan 5 NBŞ firması var. Bu firmalar Cargill, Amylum Nişasta, Pendik Nişasta (Cargil-Ülker ortak), Tat Nişasta ve Sunar Nişasta. Bunların toplam kapasitesi son yıllarda hızla artmış ve 936 bin tona çıkmış durumda. Sektördeki firmaların NBŞ üretim kotaları ise; Cargill 161.858 ton, Amlyum Nişasta 96.498 ton, Pendik Nişasta  48.260 ton, Tat Nişasta 29.937 ton ve Sunar Nişasta 14.597 ton olarak dağılmaktadır. Cargill, 351 bin tonluk NBŞ kotasının da 161,9 bin tonunu üretmekte ve NBŞ pazarının % 46’sını elinde bulundurmakta. Yine Cargill ile Ülker’in yarı yarıya ortak olduğu Pendik Nişasta da kotadan 48,3 ton pay almaktadır. Bu iki şirketin toplam kotası ve pazar payı yaklaşık yüzde 60’a ulaşmakta.
http://dincergokce.blogcu.com/sektorun-kendisi-seker-tablo-aci/6502244
Share this article :

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. VİTRİN - All Rights Reserved
Template Modify by Creating Website
Proudly powered by Blogger