Çanakkale savaşları..Ya Bozkır..ya ölüm…

Maxtouch | 11:58 | 0 yorum

Çanakkale savaşları niçin yapılmıştı,  İngiltere ve Fransa eşi benzeri görülmemiş devasa toplara sahip savaş gemileri ve toplama 750.000 askeriyle neden Çanakkaleye gelmişlerdi. İngiliz sömürgelerinden toplanan Avustralyalılar, Yeni Zelandalılar, Gurkhalar, Sihler ve Maoriler.. Fransızların safları arasında Cezayir, Zühaf, Gumers, Senegal askerleri..





Tarih kitaplarına bakarsanız şu açıklamayı okursunuz        ” Çanakkale boğazını zorlayarak İstanbul‘u işgal etmek, Rusya’ya yardım sağlamak ve 1.Dünya savaşını  kısa yoldan bitirmek .. Bu sığ açıklama ile 253.000 vatan evladının Çanakkalede sevdiklerini ve gençliğini ve umutlarını vede hayatlarını heba ederek genç yaşta niçin kara toprağa düştüklerini açıklayamazsınız.
İngiliz yazar Ellis Ashmead Bartlett in ÇANAKKALE gerçeği kitabında yazdığı gibi bu savaş MÜTTEFİKLERİN  Osmanlı Türklerine karşı yapacağı son Haçlı Seferi içindir. Son Haçlı Seferi’nden beri ilk defadır ki batılılar, yine doğuya yönelmiş bulunuyor. Hristiyanlık alemi, Fatih Sultan Mehmed’in 29 Mayıs 1453′deki uğursuz tarihte Bizans İmparatorluğu’na indirmiş olduğu şiddetli darbenin intikamını almak üzere, birlikte harekete geçmiştir. Halbuki bu sonuncu ve en büyük Haçlı Seferi, bir vakitler Viyana kapılarından Kudüs’e kadar uzanmış olan eski Osmanlı İmparatorluğu’nun her bir köşesinde, kemikleri dağılıp kalmış olan Ortaçağ şövalyelerinin intikamını alacaktır. Dünyanın her bir köşesinden Gelibolu Yarımadası’yla İstanbul’a Haçlı kuvvetlerini taşımak üzere buraya toplanmış olan nakliye gemilerine ne diyelim?
Mustafa Kemal’in ÇANAKKALE savaşlarında askerlerine verdiği şu emri herşeyi açıklar: “Benimle beraber burada muharebe eden bütün askerler kesin olarak bilmelidir ki, bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar yoksun kalmasına neden olacağı hepinize hatırlatırım.” ATATÜRK ingiliz ve fransızların toplama askerleri ile birlikte neden ÇANAKKALEYE geldiklerini çok iyi biliyordu. Bu bir MİLLETİN var yada yok olma savaşıydı..Cephede uykuyu düşünmek bütün bir milletin ebedi yok olması anlamını taşıyordu..
Gerçekten ÇANAKKALE savaşlarında İNGİLİZLERİN  yeni haçlı seferiydi amaçları  750.000 toplama HAÇLI ordusunu  geliboludan geçirerek İstanbul önlerine getirmek daha sonrada bütün ANADOLU yu işgal etmekti.. Osmanlı ordusu bu savaşta yenilseydi  geri kalan askerlerimiz ya öldürülecek yada esir alınacak ve ordu tamamen tasfiye edilecekti..Yüzbinlerce İNGİLİZ, FRANSIZ ve toplama  asker ANADOLUYU işgal edecekti. 750.000 kişilik bu kuvvetlere yunanlılar ihtimal bulgarlar doğuda da yıkılmamış çarlık rusyasıda işgale destek verecekti.. Çoğu kuvvetlerimiz ÇANAKKALEYE gönderildiği içinde vatanı savunacak başka birliğimizde kalmayacaktı. Çünkü diğer cephelerde de savaş devam etmekte askerlerimiz bitkin ve perişan çarpışmaktaydı.. Bu kuvvetlere anadoludan yeni takviyeler yapmakta mümkün değildi çünkü buna zamanda kalmayacaktı.
İşin vahmiyeti şu ki  KURTULUŞ savaşıda asla yapılamayacaktı ATATÜRK ve diğer komutanların MALTAYA gönderildiği, askerlerin çoğunun teslim alındığı yada öldürüldüğü bir ortamda KURTULUŞ savaşını yapacak komutan bulmak bir yana savaşacak asker bulmak bile koca bir hayaldi.. Çünkü ATATÜRK ve Fevzi paşadan Karabekir paşaya kadar herkes ÇANAKKALEDEYDİ ihtimal ki mağlubiyet karşısında bütün komutanlar MALTAYA sürgüne gönderileceklerdi.. İşin gerçeği ÇANAKKALE savaşını kazanmamıza rağmen BALKAN SAVAŞLARINDA 15 milyon asker ve sivil olmak üzere çanakkalede de kahraman bir çok kahraman vatan evlatlarından  değerli bir çok komutana kadar eğitimli nufusun yarısı kaybetmiş hemen hemen her bir aileden bir ŞEHİT vermiştik.. Geriye kadınlar ve çocuklar kalmıştı.. KURTULUŞ SAVAŞI bu anlamda ANKA KUŞUNUN-Osmanlının- KÜLLERİNDEN yeniden DOĞMAK tı..
Bu durum  13 Kasım 1918′de Osmanlı’nın başkenti İstanbul‘u işgal dönemine İNGİLİZLERİN bir kaç gemi ve bir kaç bölük asker ile 1 dünya savaşından yorgun ve ekonomisi çökmüş durumda İSTANBUL önlerine demir atmalarına  benzemeyecekti.. İşler istenildiği gibi gitseydi İngilizlerin TÜRKLERİ geldikleri yere geri göndermek planı gerçekleşecek yani TÜRKLER anadoluya ilk girdikleri yer olan MALAZGİRT önlerine sürülecek, Türklere ANKARA-MALAZGİRT arasında küçük bir bölge verilerek esir hayatı yaşatılacaktı..

Mondros ateşkes anlaşması sonrası İngilizler İstanbulu işgal etmesine etmişlerdi ama ÇANAKKALE ve 1. Dünya savaşı onlara çok pahalıya mal olmuştu savaşacak askeri toplama sorunu bir yana yeni bir harekatı finanse edecek ekonomik güçleri kalmamıştı. Bu sebeple Yunanistana destek olmaya karar verdiler. Yunanlılar 30 AĞUSTOS ta bozguna uğrayınca İngilizler için tek bir çare kalmıştı MÜZAKERE masasına oturmak savaşamayacaklarına göre başka şanslarıda yoktu. Anlaşma yoluna gitmeyi gelecek politikalarına uygun gördüler ve hesaplaşmayı başka zamana bıraktılar..
Ama ne Tarih kitaplarında nede tarihçilerin  yazdıklarında bu gerçekliği dillendiren gerçek bir AYDIN göremezsiniz çünkü bu gerçekleri anlatmak işlerine gelmez..

ARAP baharı ve SURİYE meselesinin gerçek iç yüzü

Maxtouch | 11:53 | 0 yorum



Arap baharı yaşanan ülkeler den farklı şartlara sahip SURİYE de işler günden güne karışıyor. ABD dayatmalarına teslim olmuş bir TÜRKİYE  için karanlık günler hiçte uzakta değil. ABD politikalarına ters düştüğü anda iktidarı 24 saat içinde kaybedeceğini bilen AKP hükümeti her ne kadar isteksiz olsada SURİYE meselesi bataklığına AĞZINA kadar bulaşmış durumda.. Farklı bir altarnatif üretebilir mi 
bilemiyoruz.. 

Petrol ve doğalgaz fakiri SURİYE de ABD nin  IRAK ta olduğu gibi ön planda olması beklenemezdi. Halbuki  ABD nin IRAK ta bulunma sebebi tamamen ENERJİYDİ. Bu koşul Suriye için geçerli değil.  ABD Arap baharı yaşanan ülkelerden  Libyada  FRANSA ve İTALYAYI öne çıkararak  gelişmeleri perde arkasından yönlendirme yolunu seçti.  Fransa  direk insiyatif alırken daha  insaflı çıkan İtalya  ise  kendini geri çekti.  ABD  Libyada  geri planda kalmasaydı bölgeden çekilme vaadiyle gelen Başkan OBAMA nın kendi kamuoyu nezdinde   saldırgan bir politika güden önceki başkandan ne farkı kalacaktı.  Bu sakıncalı bir durumdu. POLİTİKADA atılan her bir adımın içte ve dışta dengeleri bir anda değştirdiği unutulmamalı..
Öte taraftan Ortadoğu ve afrikada çıkarlarını kollayan Rusya ve Çininin bu bölgeye girmesi ABD nin çıkarlarını tehdit ediyordu. ABD nin bu ülkelerin tek hakimi olan diktatörlere istediklerini dayatması ve enerji kaynaklarını tek başına sömürmesi akla daha yatkınken neden bu ülkelerde demokrasi isteyen kitlelerin öncülüğünde devrimler yaşanmıştı. Gerçek şu ki ABD kendi çıkarlarına hizmet eden diktatörlerin bir anda Rusya ve Çinin etkisinde taraf değiştirmesinden   korktu. Diktatörler kaynaklarının kullanımını kime  açarsa aslan payı onundu.. Rusya ve Çinin bu diktatörleri  tamamen kendi tarafına çekmesi demek ABD nin bu ülkeleredeki bütün çıkarlarını bir anda kaybetmesi demekti. Bu amaçla Rusya Libyaya her hangi bir dış müdahale karşısında yardım sözü bile vermişti. Ama bu sözünü tutmadı..
Demokratik yönetimlerde olmazsa olmaz şart ülkede en az iki karşıt görüşe şahip tarafın bulunması mecburiyetidir. Aynı fabrikadan çıkmış gibi aynı şeylere inanan ve düşünen insanların bir arada olması yaratılışa ve gerçekliğe aykırıdır. Bu yüzden demokrasilerde en az iki tarafın olması mecburidir. Seçmenin tercihlerine göre çoğunluk bir tarafı seçimle iş başına getirir. Arap baharı yaşanan ülkelerde Rusya ve Çini olduğu kadar ABD yide destekleyen  taraftarlar var. İktidara gelen partinin bir tarafı daha fazla destekleyeceği aşikardır. Daha sonraki seçimde diğerleri diğerlerini daha fazla destekler ama kaynakları kullanım oranları değişsede sonuçta süreklilik arz eder ve hiç bir ülke kaynakların tamamından yoksun kalmaz. DENGE politikası bu olsa gerek..
Bu sebeple ABD ÇIKARLARINI korumak ve pazarı tamamen kaybetmemek için perde arkasından DEMOKRASİ oyununu kumanda etti. Araplara bahar geldi KAYNAKLAR tekrar paylaşıldı..
Suriye içinde böyle bir ön koşul yok çünkü petrol ve doğalgaz yok. Bu durum Rusya ve Çin için heveslendirici bir durum değil.. ABD içinse hiç değil ama bu ülkeler dolaylı yollardan uzun vade de çıkarlarına hizmet edecek adımları şimdiden atmaları gerekiyor.
ABD sürekli bu bölgede kalamayacağı için bu görevi üstlenecek ülke olarak TÜRKİYEYE görüyor. Telafuz edildiği  gibi STRATEJİK işbirliği kavramının açılımı budur. Rusya ise İran ve Suriye üzerinden akla bile gelmeyecek planların takipçisi.. Çünkü tekrar süper güç olmak istiyor ve bayağıda yol katetti. Türkiye bu denklemde ABD ve Rusya arasında denge, komşularıyla 0 sorun politikasını yürütemedi. ABD ye yanaşmaya mecbur kaldı.
ABD  için kendi kamuoyu ve ekonomik sorunlarının baskısı altında bölgede kalıp ekonomik olarak dahada zarar uğramaktansa TÜRKİYE gibi bir maşayı kullanmak daha karlı. Bu durumda TÜRKİYEYİ bölgemizde ANAHTAR konumuna getiriyor.. ABD nin suriye meselesinde  TÜRKİYE üzerinden bir operasyon başlatacağı açıkça belli oldu.. Bu operasyon ortadoğunun inanaçlar üzerinden tekrar şekillendireleceği kanaatini kuvvetlendiriyor.. Türkiyeye suriyedeki PKK kamplarınının kontrolünüde içeren bir tampon bölgenin vaad edidiği söyleniyor.  Son Başbakan Barzani görüşmesinde Kuzey ırak kandilde affedilecek pkk lıların suriyedeki bu tampon bölgeye yerleştirilmesinin konuşulduğundan bahsediliyor. HATTA tampon bölgenin suriye tarafının mayınlanmasından..
Türkiyenin suriyeye girmesinin bir başka sonucuda  destek alan muhaliflerin suriyede karşı harekata girişerek  bir çok esat yanlısı kişiyi katletmesi sorunudur ki bu bir çok kadın ve çocuğun babasız kalmasıdır. ABD burada müslümanı müslümana kırdırmak istiyor..
Türkiye SURİYE ye girdiği anda PKK destekli doğumuzun tamamen karışacağı da kaçınılmaz gözüküyor.. AMERİKA bu aşamada kendisinden yardım talep eden TÜRKİYEYE bu senin sorunun demeye hazırlanıyor. İran füze kalkanı ve suriye meselesinden komşuları ile ilişkileri bozulmuş ve  hasım ilan eedilmiş yapayalnız bir Türkiye karşısında işte tam da bu sırada RUSYA devreye giriyor… ANLAYACAĞINIZ suriye meslesini ve olası kötü sonuçlarını ABD Türkiyeye yıkmak istiyor..
 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. VİTRİN - All Rights Reserved
Template Modify by Creating Website
Proudly powered by Blogger