Milletin ekmeği ile oynadılar bayat ekmeği Civciv Tavuk yemi yaptılar

Maxtouch | 16:53 | 0 yorum



Endüstriyel Fırıncılar Birliği'ninde öncülüğünde birçok kurum ve kuruluşla ortaklaşa düzenlenen Tam Buğday Ekmeği Yaygınlaştırma Sempozyumu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in katılımıyla Rixos Otelinde yapılmış adı geçen sempozyumda Halk Ekmek Fabrikası Genel Müdürü Ali İlkbahar, tam buğday unu ve ekmeğinin önemine dikkatleri çekmiş  Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir ise, toplantının açılışında, tam buğday ekmeğinin yaygınlaştırılması çalışmalarının, eski değerlere dönüşün, bir uyanışın bir tasarruf alışkanlığının başlangıcı olarak değerlendirdiğini söylemiş.1* Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı'nca hazırlanan, ''Sağlıklı Beslenme ve Gıda İsrafı'' konulu raporda , ekmek israfının ulaştığı boyuta işaret edilerek  üretilen ekmeklerin yüzde 10'unun israf edildiği belirtilmiş. Raporda, Türk halkının her yıl ekmeğe 7 milyar dolar para ödediği, israf edilen ekmeğin yıllık ekonomik kaybının ise 700 milyon doları bulduğu bildirilmiş.2* Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ise, Türkiye'de günde 6 milyon yılda 2,1 milyar ekmeğin israf edildiğini belirterek, bu israfın yıllık ekonomik boyutunun da 1,5 milyar liraya yakın olduğunu söylemiş.3*
Konunun gündeme geldiği ilk günlerden itibaren ekmek üzerine oynanan bu büyük oyunu özellikle TWİTTER hesabımızda 4*  açıklamaya çalıştık. Tam buğday ekmeğe geçiş ile ekmek fiyatlarının yükseleceğini fırıncıların daha düşük maliyetle daha fazla ekmek üretmelerine rağmen daha pahalıya ekmek satarak daha fazla kazanacağını kaybedenin ise sadece MİLLET olacağını belirttik. Konuyu özetlersek fırıncılar 1 kilo undan 250-300 gr lık üretilen ekmek üzerinden una katılan suda dahil ortalama 3 ekmek çıkarmakta. 1 Kilo unun maliyeti ise 1 TL yada 1.10 TL. Tam buğday una  geçildikten sonra buğdayın tamamı kullanılacağından daha önce kullanılmayan KEPEK dediğimiz  kısımda ekmeğe dahil edilecek. Besin değeri gerçekten fazla mineral ve vitamince bol kısmı teşkil eden KEPEK  kilosu 40 Kuruşa satılarak önceden hayvan yemi olarak kullanılmakta ve beyaz ekmeğe katılmamaktaydı. 1.10TL 1 kilo beyaz un+ 40 kuruş yeni eklenen 1 kilo kepek toplamda 1.50 TL ye 2 kilo undan 6-7 ekmek üretilirken tam buğday ekmek fiyatları 2--3,5 TL arasında buğdayın kalitesine göre değişecek. Fırıncının maliyeti azalırken üreteceği ekmek miktarı ve fiyatların yükselmesiyle kazanacağı gelir artacak tabi ki bu para VATANDAŞIN cebinden çıkacak.
Konunun önemli diğer boyutu ise BAYAT EKMEK ve TASARRUF konusunda söylenen yalanlar. 10 yıllık iktidarı boyunca sayısız icraata damga vuran İKTİDAR  milletin cebini ve sofrasını direk ilgilendiren ekmek meselesini niçin yıllarca bekletip bugün gündeme taşımıştı. Önemli olan vatandaşın sağlığı ise bu kararın daha önce alınması gerekmez miydi. Sorunun cevabı Beyaz et ve yumurtacılık sektöründe iktidarın politikaları sonucu el değiştiren yeni kurulan yandaş firmalarda bulabiliriz.
ekmekler1AK Parti Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun AK Parti iktidarı döneminde Türkiye'nin Avrupa'da tavuk eti üretiminde 2, yumurta üretiminde 5'nci sıraya geldiğini ve sektörün sorunlarının çözümü noktasında önemli adımlar atıldığını söyleyerek tarımsal üretim içinde 5 milyar dolar civarında bir payı olan ve aileleriyle birlikte yaklaşık 1,5 milyon kişinin geçimini temin ettiği bir büyüklük olan beyaz et sektörü ise oldukça önemli bir pay almaktadır" demiş. Tabi ki AKP döneminde bilinçli politikalarla  darboğaza sokulan kırmızı et -büyük ve küçük hayvan besiciliği- sektörü ve artan kırmızı et fiyatları beyaz et ve yumurtacılık sektörünü canlandırmıştı. Bunda AKP nin bilinçli politikalarının katkısı unutulmamalıdır. Hatırlatalım KOÇ şirketler gurubunun 750.000 SABANCI sirketler gurubunun ise 4000 büyük küçük baş hayvanı Türkiyedeki tüm üretci ve besleyicilerden toplamasından sonra piyasada kesimlik hayvan sıkıntısı baş göstermiş et fiyatları ise anormal derecede artmıştı. Kırmızı et sektöründe çevrilen filim ve fırıldaklar hala devam etmekte olup asıl konumuz olan TAM BUĞDAY EKMEĞİ konusuna dönecek olursak kırmızı et sektöründeki sorunlar beyaz et sektörünü canlandırmış piliç tavuk ve yumurta besiciliği ve çiftlikleri önem kazanmıştı. Beyaz et sektörünün gelişimini perde arkasından AKP nin yönettiğini hatırlatmaya gerek yoktur sanırım.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar beyaz et ve yumurta sektöründeki sorunları analiz ederken Üretim ve ihracatta bu olumlu gelişmeler yaşanırken, yem fiyatlarının da yükselmeye devam ettiğini, bir yandan büyüme yaşanırken diğer yandan maliyetlerde önemli oranda arttığını belirterek  özellikle birçok yem hammaddesinde dışa bağımlı olduğumuz düşünülecek olursa soya, mısır, yem katkısı gibi hammaddelerin yerli üretiminin desteklenerek, ihtiyacın ülke içinden karşılanmasını sağlayacak politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor  Sektör yüksek maliyetli üretim yanında gelişmiş ülkelerde verilen ihracat destekleriyle karşılaştırıldığında, dış ticarette rekabet etmekte zorlanıyor. Maliyetlerin düşürülmesi ve ihracat desteklerinin rekabet edilebilir seviyeye yükseltilmesine ihtiyaç var demiş. 5*
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktarın açıklamalarından da anlaşılacağı gibi BEYAZ ET sektörünün birinci öncelikli sorununun yüksek maliyetler yani YEM FİYATLARININ yüksekliği .. AKP iktidarı Kanatlı hayvan yemi yapımı ana hammaddesi Buğday yerine BAYAT EKMEK kullanarak yeni tip YEMLER imal etmek istiyor. Tabi ki MISIR ekmeğide raflardaki yerini aldı. MISIR da kanatlı hayvan yemi imalatında kullanılıyor bu yüzden BAYAT MISIR EKMEĞİNE ve toplanmasınada ihtiyaç var. BAYAT TAM BUĞDAY ve MISIR ekmeği Türkiye genelinde askeri birlikler lokanta yemekhane yurt üniversite kantinleri ve geri dönüşüm bidonları vasıtasıyla vatandaştan toplanacak bayat ekmek ile CİVCİV ve TAVUK  yemi imal edilip satılacak böylelikle beyaz et sektörünün ucuz yem ihtiyacı dışa bağımlılık azaltılarak karşılanacak.. Tabiki çiftlik sahipleri kadar arada kazananlarda olacak.. Rahatlıkla söyleyebilirim ki bu kazananlar AKP ye BAŞBAKAN ve siyasilere çok yakın kişiler olacak..


tavuk-civciv


AKP BAYAT ekmek konusu daha önce gündeme getiremezdi çünkü BUĞDAY ın en besleyici kısmı olan KEPEK daha önce normal tüketilen fırın ekmeğine katılmayıp HAYVAN YEMİ olarak kullanılmaktaydı. Eski beyaz ekmek bayatının hayvan yemi olarak kullanılmasının anlamı yoktu. Çünkü besleyici bölümü ayrılıp zaten hayvan yemi olarak kullanılmaktaydı. Buğdayın mineral ve vitamince en kıymetli kısmı olan KEPEK dediğimiz üç tabakalık kabuk kısmının da ekmeğe dahil edilmesinden sonra  TAM BUĞDAY ekmeği bayatının  hayvan yemi olarak kullanım bulması zorunlu hale geldi. şimdi BAYAT ekmek toplanarak civciv tavuk kullanım alanı varsa büyük baş hayvan yemi olarak kullanılacak..
Halbuki TÜRKİYEYİ yönetenler millete pahalı ekmek yedirip en güvenilmez insanlar olan çıkar düşkünü FIRINCILARI mest ederken ki bir tane FIRINCI çıkıp MİLLETE doğruyu söylemediği için  hepsi ÜÇKAĞITÇI ve şerefsizdir.. SİYASİLER milletin gözüne baka baka yalan söyleyip   MİLLET in BAYAT ekmeğinden trilyonlar götürecek HEPSİNE YAZIKLAR OLSUN.. ve en acısı MİLLET içinde  kendilerine nasıl yalan söylendiğini kavrayan çok az olacak .. Böyle bir milletin sofrasından değil ekmeğini altından donunu alsan haberi olmaz yada alkış tutar ne diyelim ...

YARDIMCI KAYNAKLAR Bakınız TAVUK YEMİ NASIL YAPILIR? http://tarimsalbilgiler.blogspot.com/2011/04/tavuk-yemi-nasil-yapilir.html Bakınız Buğday tanesinin özellikleri resim RUŞEYN yalanına inanmayın http://www.laleun.com.tr/tr/images/bugdayinyapisi.jpg Bakınız Buğday tanesinin özellikleri açıklamalı anlatım http://www.laleun.com.tr/tr/bugdayin_yapisi.php Bakınız Kanatlı yemlerinde kullanılan hammaddeler- Buğday http://www.kanatlibilgi.com/sayfa-54/kumes-hayvanciligi-yem-tavuk-kanatli-yemlerinde-kullanilan-hammaddeler-bugday.php Bakınız Önemli bir yem maddesi Mısır http://www.eryas.com.tr/uploads/file/%C3%B6nemli%20bir%20yem%20hammaddesi%20MISIR.pdf Buğdayın yapısı 1* http://tambugdayekmegi.com/ 2* http://www.cnnturk.com/2005/ekonomi/10/19/cope.giden.ekmegin.ekonomiye.zarari.buyuk/133659.0/ 3* http://www.ekmekisrafetme.com/Pages/HaberDetay.aspx?haberId=250 4* https://twitter.com/Professionnell 5* http://www.gercekgundem.com/?p=497820

İçme suyu rant projesi

Maxtouch | 16:50 | 0 yorum


Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı Kemal Özer ellerindeki mevcut verilere göre, su markalarının çoğunluğunun ulusal ya da  uluslararası standartlara uymadığını ileri sürerek, rapora ilişkin şu bilgileri vermiş: "Tespit ettiğimiz bulgulara göre tam 107 su markası, bırakınız ideal değerleri ulusal ya da uluslararası standartlardan bir veya birkaçına bile uygun değildir. İncelediğimiz su markalarında yaklaşık olarak 30 çeşit kimyasal kirleticiye rastlanmıştır. 'Akrilamid' konusunda, toplam 58 su markası Amerika Çevre Ajansı (EPA) standartlarına uygun çıkmazken, bir tanesi ilgili parametrede Yönetmelik, Avrupa Birliği (AB) ve Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine de uymuyor.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı Kemal Özerin iddiası Sağlık Bakanlığı'nca yapılan resmi analiz sonuçlarını göre Türkiye'de yüksek fiyatla satılan tanınmış markaların neredeyse tamamı kimyasal, biyolojik ve radyoaktif kirlilik açısından güvenle içilebilir olmaktan çok uzak. Toplam 105 firmanın tehlike sınırının altında kaldığı analiz sonucunda 10 firma da içilebilir sular arasına girmiş.1*
Bu iddialara mukabil Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği tarafından yapılan basın açıklamasında Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi adıyla faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşunun hazırladığı "Ambalajlı Su Raporundaki" haksız iddialara ilişkin olarak bazı hususların açıklanmasında söz konusu rapor Bakanlığımızca da incelenmiş, verilerin kaynağı, analiz metodu, analizi yapanların yetkinliği, laboratuar Koşulları vb. değerlendirildiğinde raporun bilimsel bir dayanaktan yoksun olduğu görülmüş, bilimselliği tartışmalı bir rapora dayanılarak haksız yere kamuoyunda infial uyandırmaya çalışmak etik bir davranış değildir.... Bu sebeple söz konusu raporda iddia edildiği gibi "30 çeşit kirleticiye rastlanan bir suya sağlıklıdır raporu verildiğini" beyan etmek akil dışıdır denilmiş. 2*
Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinin basın yaptığı  açıklaması dikkatlice  incelendiğinde sağlık bakanlığının yöneltilen suçlamaları delil ve sebepleriyle kesin yalanlayıp ret etmekten kaçınılarak analiz metodu, analizi yapanların yetkinliği, laboratuvar Koşulları vb nedenler gerekçe gösterilerek  iddiaların bilimsel dayanaktan yoksun olduğu vurgulanmaktadır. Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı Kemal Özer ne demişti Sağlık Bakanlığı sulardaki kimyasal ve radyoaktif kirliliğin değil, sadece biyolojik kirliliği ölçtü. Demek ki Sağlık Bakanlığı iddiaları yalanlamak yerine bu analiz metod farklılığına vurgu yaparak kendi yapmadığı bu kapsamdaki bir  analiz metodu sonuçlarına itibar etmeyeceğini açıklamaktadır.
Bu ne anlama gelmektedir. Vardığımız sonuç sudur ki Sağlık bakanlığı ile Sağlık ve Gıda Güvenliği hareketi birlikte müşterek çalışmakta gelecekte HÜKÜMETİN uygulamaya koyacağı  içme suyu politikalarının alt yapısını beraber hazırlamaktadırlar. Sağlık bakanlığı zamanı gelince bu iddiaları dayanak raporu gerekçe göstererek raporda bahse konu analiz yöntemini kendi gözetiminde uygulayarak tekrar bir rapor yayınlayacak ve piyasada vatandaşa satılan bütün şişe yada plastik ambalajlı içme sularını sağlıksız ilan edecektir.
Gerekçe olarak da doğal kaynak suların çıkarıldığı yeraltı ortamının sağlıksız olduğunu ve birçok zehirli maddenin yeraltı sularına karıştığını ve kapatılmalarının sağlık açısından uygun olacağı kararına varacaktır. Gerçekte yer altı suları birileri tarafından sürekli kirletilmekte zararlı atıklar bu sulara  KASTİ olarak karıştırılmaktadır. Sağlık Bakanlığı dolayısıyla AKP HÜKÜMETİ bu projenin  merkezindedir. Daha sonra yandaş firmalarca kurulmuş ve kurulacak  olan SU ARITMA CİHAZLARI nın vatandaşın hanelerinde mecburi kullanımı gündeme gelecek ve TÜRKİYEDE bir su arıtma cihazı alım patlaması yaşanacak. İşte bütün filim ve fırıldaklar yeraltı sularının bilerek kasti olarak  kirletilmesi  sonucu Türkiye de ki bütün su satıcılarını saf dışı bırakarak yani su satan firmaları kapatarak vatandaşa su arıtma cihazı kullanımını mecburi kılma ve  satma ayrıca  belediye su gelirlerini arttırma amacı güdülmektedir şimdiden açıkça söyleyelim ki yarın ne olacağını şimdiden bilin. Tüm çevrilen danışıklı filimler bu projeyi hayata geçirmek içindir..Sırf Türkiyede bütün hanelerde içme suyu olarak belediye suyu kullanılsın ama vatandaş  suyunu kendi alacağı su arıtma cihazları ile kendisi temizlesin belediye ve yandaş arıtma cihazı satıcıları köşe olsun.. bu işte çoooooook para var köşeleri şimdiden tutana ayrıca arkasında sağlık bakanlığı ve iktidar olanlara..
Ne diyelim sağlıcakla kalın ALLAH hepimize önce akıl sağlığı ve muhakeme gücü ve hakikatleri ve çevrilen filim fırıldakları gören gözler  versin ..AMİN.
1*http://ekonomi.haber7.com/sektorler/haber/978188-107-su-markasinda-korkunc-gerçek 2* http://www.haber7.com/genel-saglik/haber/978458-saglik-bakanligindan-damacana-su-aciklamasi

Kod Adı Zenci.. Milli Devletten Kabile Devletine

Maxtouch | 16:48 | 0 yorum



Milliyetçilik üzerinden tartışmalar devam ede dursun SİYASİLER ve baskı altındaki  MEDYA milliyetçiliği kafa tasçılığına indirgeyerek  MİLLET ve MİLLİYETÇİLİK olgusunun özünden  saptırarak MİLLETE yanlış mesajlar verirken   Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın “Bu süreçte kimse bizim karşımıza Kürtlükle de Türklükle de çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği, ayaklarının altına almış bir iktidarız.” demiş. Oysa ayakların altına alınma hadisesi RESULLULLAH S.A.V EFENDİMİZ tarafından VEDA hutbesinde KAN DAVALARI için söylenmişti. Veda Hutbesinde Hz. Peygamber s.a.v Efendimiz arabın aceme siyahın beyaza üstünlüğü yoktur diyerek MİLLET bazında değil  İNSAN BAZINDA  bir insan diğerinden üstün değildir üstünlük ancak TAKVA ALLAH KORKUSUNDA dır buyurmuştu. Tabiki MİLLET kavramı için TAKVA düşünülemez insan bazında düşünülebilir.  Bu gerçekliğin bile  BAŞBAKAN ca VEDA HUTBESİ çağrıştırılarak çarpıtıldığını düşünüyorum. Başbakanca  vermek istenilen asıl  mesaj   "BU SÜREÇTE" vurgusunun içeriğinde gizli.
Başbakanın sözünü ettiği SÜREÇ tartışmasız Kürt açılımı. Zaman içinde Milli birlik ve kardeşlik projesi isimleri  ile adlandırılan  MÜZAKERELERİ kapsıyor. Peki MÜZAKERELER dediğimiz süreç kimle kim arasında yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile PKK  arasında.  PKK kimdir Kürtlerin hakkını savunduğu iddiasında olan fakat en çok zulmüde  bölge insan ve değerlerine  yapmış  ULUSLARARASI oyuncularca finanse edilen ve yönlendiren TAŞERON bir örgüt. PKK nın örgütsel amacı nedir.  Türkiyede istikrarsızlık yaratmak ve   bölgenin RANTINI tek başına yemek.
Peki ULUSLARARASI oyun kurucularının amacı nedir diye sorguladığımızda  amaçlarının kısa vadede Türkiyenin güçlü olmasını önlemeyi orta ve uzun vadede ise PKK ile müzakereler vasıtasıyla kürtlere tanınan  hakların ülke çapında diğer etnik ve dini yapı ve azınlıklara yaygınlaştırılarak Türkiye Cumhuriyeti Devletinin mevcut yapısının çözülmesini ardından  amaçlarına uygun  DEVLET anlayışıyla  yeni bir  siyasi etnik kültürel dinsel yapı kurmak istediklerini görüyoruz. Yani amaçları kısa ve orta vade de Türkiye Cuhuriyetini bölmek değil sadece tek çatı altında ülkenin siyasi etnik dinsel ve kültürel yapısını bölgesel yönetim anlayışı çerçevesinde değiştirmek.
ULUSLARARASI oyun kurucular Türkiyede yaşayan insanları etnik dinsel ve kültürel aidiyetlerine göre sınıflayarak  çeşitlilik  gösteren bir çok KABİLELERE ayırmak istiyorlar. Etnik olarak kürt türk zaza laz rum ermeni gürcü çerkes kabileleri, dinsel olarak ta alevi süryani sunni alevi şii caferi nufuz alanaları yani kabileleri yada HİZBULLAH kontrolünde dinsel bir yapı, kültürel olarak alevi roman-çingene- pomak vs kabileleri, pilot bölge olan  istanbulda ise VATİKAN bezeri PATRİKANE kabile devleti kurmayı amaçlıyorlar.  Bu kabileleri ise TEK çatı altında toplayarak yeni bir KABİLE DEVLETİ kurmak tek hedefleri..
Bu amaca ulaşmak için ise Türkiyede etnitisiye dayalı bir iç savaşın olmasını istemiyorlar. Başkanlık yarı başkanlık sistemi, eyalet yada yerel yönetimleri güçlendirme, Kürt açılımı,Roman açılımı, zamanla zaza-laz-çerkez-rum-ermeni açılımı, Alevi açılımı, İstanbula pasaportla giriş,  patrikane meselesi, papazlar ve  HRANT DİNK gibi gayri müslimlerin öldürülmesi ve ÖZERKLİK tartışmaları sadece bu amaca yönelik planlı SENARYOLAR olarak karşımıza çıkıyor. Bu süreçin bir amacıda var ki o da TÜRKİYE CUMHURİYETİN den Türkleri geldikleri yerlere BOZKIRLARA sürmek.
ULUSLARARASI güçlerin önemli bir diğer amacı da Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan bu güne  CHP ve uzantılarının  baskıcı yönetimi sonucu artan İSLAM a yönelmeyi ve oluşan tepkiyi ILIMLI İSLAM projesi ile SERMAYENİN yani sistemin içine çekerek  müslümanları değerlerinden uzaklaştırıp PARAYA çıkara menfaate makama köle yapmak yani  İSLAMIN özünden uzaklaştırmak.. Bu amaçla CHP nin dinin yerine koyduğu KEMALİZM tasfye edilerek yerine ILIMLI İSLAM monte ediliyor aslında ikiside İSLAMA karşıdır. KEMALİZM dinin yerini tutmadı MİLLET kemalizmi benimsemedi ve insanlar KEMALİZM in baskıları ve dayatmaları sonucu dinden uzaklaşacaklarına bu baskı ve dayatmalar sonucu  daha çok İSLAMA yöneldiler buda PROJE SAHİPLERİNİ rahatsız etti.  HATA yaptıklarını dinin yerine kemalizmi koymakla İSLAMI yokedemeyeceklerini anladılar ve taktik değiştirerek ILIMLI İSLAMA yöneldiler. Bu projenin yani İSLAMI dünyadan kaldırmak ve TÜRKLERİ yok etmek projesinin geçmişi 120 yıl gerilere İNGİLİZ LORD CURSON planlarına kadar geriye uzanmakla  birlikte  zaman içindeki başarızılıklar strateji değişikliklerine sebep olmuştur. Dini ve Milli iki hedef  İslamı ve Türkleri yok etmek.. bir taşla iki kuş...
Adına MÜZAKERELER dediğimiz bu danışıklı süreçte yukarıda saydığımız kabilelerden müteşekkil  yeni bir KABİLE DEVLETİ kurmak için   başrolü üstlenen aktörlerden PKK,  arkadına aldığı uluslararası güçlerin desteği  ile  TÜRKİYE CUMHURİYETİN den  alabileceğinin en fazlasını koparabilmek için sürekli en uç isteklerde bulundu ki ne kadar yüksek istersem o kadar iyidir ne kopararırsam kardır mantığı ile  kanlı eylemler yaptı.
AKTÖRLERDEN Türkiyeyi yöneten siyasiler ise ABD nin  iş MÜZAKERELER ile bitecek emri gereği sürekli açılım sergilerken yada açılıma destek verirken PKK yı bir günde bitirme ve elebaşlarını bir günde yakalama GÜCÜNE sahip TSK ise bu gücü kullanmayıp 30 sene sahte savaşçılık oyunu ile SÜRECE ve ABD nin müzakere emrine itaaten vazifesini yaptı.
Sürecin başlangıcında  ne PKK tam olarak ne istediğini nede Türkiye Cumhuriyeti ne verebileceğini açıkladı. Çünkü ABD nin emri gereği yapılacak müzakerelerde tek engel bunu kabul etmeyecek MİLLET ti. Bu engeli aşmak için PKK siyasiler TSK medya sivil toplum vs sürekli beyin yıkama ve milleti müzakerelere alıştırma poltikası güttüler. Oslo süreci imralı görüşmeleri kandil açıklamaları BDP AKP atışmaları sürekli MİLLETİ müzakerelere hazırlamak için MEDYADA yer buldu. Siyasler bol bol duygusal açıklamalar yaptılar analar ölmesin dendi yeterki barış olsun zehir bile içerim diyenler çıktı bu dokunaklı sözler MİLLETİ etkiledimi bunu REFERANDUM da göreceğiz... kabile-meydan-savasi-dani-damal-endonezya-papua-adasi-1314919
Bu süreçte ABD ve İSRAİL destekli AKP nin AB devletlerini ve AB uyum yasalarınıda ardına alarak ortak amaclara yönelik  yol haritasının ilk basamağı olan MÜZAKERE sürecine MİLLETİ etkiliyerek taş  koyabilecekleri nasıl tasfiye ettiğini izledik. Şimdi Başbakan diyor ki dinsel etnik ve bölgesel milliyetçilik ayaklarımız altındadır. Kurulacak yapı etnik dinsel yada bölgesel değilse buna devlet denmez olsa olsa KABİLE lerden teşekkül etmiş KABİLE  DEVLETİ denir. Buda DÜNYADA türünün  ilk örneği olacak. BAŞBAKANIN kullandığı ZENCİ kavramı kanımca KABİLE kelimesinin nin şifreli kod adıdır...
MİLLİYETÇİLİK ise özellikle TÜRKLER ve GERÇEK  TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ  bu YÜZÜK  KARDEŞLİĞİNİN önünde bir engel BAŞBAKANIN sıkıntısıda bu... Fakat onlar MİLLİYETÇİLİĞİ kaşıyarak milliyetçilik üzerinden iç savaşa meydan vermeyecek bir kutuplaşmada istiyorlarki KABİLELER teşekkül etsin bu da işin TEKNİK kısmı....Bu durumda MİLLİYETÇİYİM diyenlerin ne kadar samimi olduklarını sorgulamamıza sebep oluyır milliyetçi geçinenlerin RANT peşinde mi oldukları sorusu gündeme geliyor ve yaşananlar MİLLİYETÇİLİĞİ yönlendirenlerin  etnik köklerinin TÜRKolmadığı düşüncesini doğuruyor karşımıza SAHTE TÜRK MİLLİYETÇİLERİ CRİPTO ajanlar çıkıyor buda PLANIN bir parçası..







Coca-Cola formulünün gizlenen ana maddesi "Melas" dır.....

Maxtouch | 16:44 | 0 yorum




MELAS  COCA COLA  nın SIR GİBİ SAKLANAN gizli etken maddesidir işte tüm gizem bu.. bilinen diğer katkı maddeleri belli oranda ilave edilir .. Dünyanın en çok kâr eden şirketlerinden Coca Cola'nın formülü henüz bilinmiyor.  Formülün orjinali ve kopyaları Atlanta'daki SunTrust Bankasında tutuluyor. Bu sırrın iyi saklanması için şirket SunTrust Bankasına 48.3 milyon dolar bir pay ayırmış. Coca Colanın sırrı bu güne kadar çözülemedi. Çözülmüş olsaydı aynı ürünü üreten bir çok firma çıkar Coca Cola saltanatı sona erererdi. Peki Coca Colanın saklanan etken maddesi olan MELAS nedir işte cevabı buyrun.... Kamış ve pancar şekeri fabrikalarında, sakarozun kristal halde elde edilmesi için yapılan kademeli işlemlerin en sonunda geriye kalan ve koyu kahve renkli, ortalama % 50 şeker ihtiva eden, yüksek viskoziteli (kıvamlı) şuruba Melas denir. Pratik tanımıyla melas, şeker üretim prosesi neticesinde içerisinden artık daha fazla sakaroz kristalize edilmesi masraf ve zaman ekonomisi açısından verimli olmayan bir kalıntıdır. Koyu renkli ve kıvamlı bir madde olan melasın kuru madde miktarı yere ve yönteme göre az çok değişmesine rağmen ortalama % 77-82 dolayında ve içerdiği şeker miktarı da % 50 dir. • Tad ve Koku : Tatlı, kendine has keskin kokusu olmalı • Renk ve Yapı : Koyu kahverengi pekmez kıvamında, yarı akışkan viskoz sıvı • Görünüm : Homojen renk ve görünüşte olmalı • Dökme yoğunluk : en az. 1,0 gr/cm3 • Polarizasyon : en az % 46 • Briks : % 81-87 • Safiyet : % 55-65 • PH : 7 ve
üzeri   Kapsadığı yüksek orandaki şeker nedeniyle melas çok aranılan ve tüketilen değerli bir hammaddedir, ayrıca çok çeşitli maddeler içerdiğinden, pek çok kullanım alanı bulunmaktadır. Genel olarak ; % 50 şeker kapsadığından şeker üretilebilir, meşrubat üretiminde kullanılır, yine % 50 şeker ihtiva ettiğinden tam bir fermantasyon hammaddesi olarak değerlendirilebilir ve etil alkol üretiminde kullanılır, doğrudan doğruya hayvan yemi olarak kullanılabilir, maya fabrikalarında kullanılır. Etil alkol olarak; içilebilir kalitede direk damıtılan içkiler, içilemiyen kalitede endüstriyel tüketim ve ilaç sanayi için kullanılır. Sitrik Asit Üretimi yapılır..  
 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. VİTRİN - All Rights Reserved
Template Modify by Creating Website
Proudly powered by Blogger